19 Aralık 2017 Salı

İçimizdeki kötülük

              Merhaba dostlar daha önce ufakta olsa bahsetmişliğim vardır.Hayatta en zor şey insanın kendisini sorgulamasıdır sanırım. Aynaya bak kendine sor ne kadar kötü olduğunu cesaretin varsa kendine itiraf edersin hadi biraz daha ileri git başkalarının yanında itiraf et. Tabi ki bunu kimse yapamaz Ben kötü huylarımı açıkça dile getirmekten çok sıkıntı duymam aslında açık sözlü olmamda bir kötü huy sanırım. Kiminle konuşsam dinlesem veya bloglara baksam herkes harika mükemmel valla demek ki bu dünyanın içine tek başıma ben ediyorum . İyilik  de kötülük de insanın içinde var olan neden bu kimse dile getirmez iyi huyların kadar kötü huylarında itiraf edebilsen kendi varya dünya harika oluyor emin olun kendin ile alakalı kötü huyları bildiğinde karşı tarafı direk yargılamıyorsun önce hayatı kendide bula biliyorsun.

             Etrafında bulunan insanlara kötülük tohumu saçmıyorsun biliyorsun ki sen bir melek değilsin kendi içinde de bir şeytan gizli bu bilmişlik ile hayata meydan okuyup istediğin zaman sövüp mutlu oluyorsun. Başkaları neler der ki diye bir dedin yok çünkü başkalarının canı cehnneme deme hakkın var. Kim ne düşünüyor ki benim hakkım da banane ben kendimi biliyorum iyi huylarımı da kötü huylarımı da bıraktım tüm insanları onlar inansınlar iyi olduklarına dünyada tek masum canlı çocuklar ve hayvanlardır. Hile ve hurdaları olmaz sende eğer bir yetişkinsen emin ol çok fazla kötü huyun var demektir. Eğer bir evliya alim değilsen. Kabullenmek zor elbet ama zaman ile ufak ufak kendini analiz ettikçe insan kabulleniyor ve kötü huylarını bir duvar arkasına bırakıp iyi huyları ile yola devam etmek istiyor. Her zaman bu oluyor tabi ki hayır çünkü insan psikolojisi olan bir varlık bazen isteyerek bazen istemeden kötü olan yüzü ortaya çıkabiliyor. Yılarca annen baban hiç bir menfaat beklemeden sana hizmet eder geleceğin içi kaygı duyar. Bir gün izin vermez her hangi bir isteğin için sen hemen oflar puflar sın.Sevgilin eşin hergün eve zamanında gelir güler yüzle bir gün geç gelir hemen kafasının etini yersin nereden kaldın diye.Hiç sormazsın sıkıntı var mı yok mu?diye
           Bir sürü örnek verebilirim bu konularda ama çok uzamasın diye vermiyorum sanma ki verdiğim örnek sana uymadı diye hop tek cennetlik sensin içindeki kötülüğü sende biliyorsun dile getirme cesaretin olmasada. Biraz cesur olalım hep birlikte iyi huylarımız bırakalarım bir kenara görmeyelim iyi huyları başkaları görsün biz kötü huylarımız görüp düzeltelim onları başkaları görmesin. Terazinin kefesi hep iyi huy olan kısım aşağıda kalması dileği ile

18 Aralık 2017 Pazartesi

Sosyal Medya ve Ben

                     Merhabalar sevgili dostlar
Sosyal medya ve ben çok çok uzun bir konu bugün bir blog yazarının yazısına yorum yaptıktan sonra bunu yazmaya karar verdim.
                     Yaş oldu 32 benim düşüncem hep aynı idi hiç değişmedi 15 yaşından beri şarap misali kadınları severim bunu hiç gizlemedim ince naylon siyah çorap sevdiğimi bilen bilir. Bu nedenle sosyal medya ile tanıştım aslında on yıl kadar önce ilk zaman facebook kullanıyordum bana göre gerçekten güzel şarap gibi kadınları takip ediyor selam yazan ergenler gibi davranıyordum sonradan beni tanıdıkça insanlar sohbet etmeye dedikoduya başladı ben şiir yazıyorum onlar şiir oluyor ve sırları paylaşıyoruz neden mi bana güveniyorlar inanın bende bilmiyorum ama bi tahmin hakkım var yinede his etmek kadın hisleri çok kuvvetli kaçarı olmuyor . Sonra bi ara hi5 kullandım saçma geldi sarmadı beni mesenger kullandım sonra uzun süre Twitter kullandım ne şiirler yazdım inanın ben bile kendimi aştım o dönem ama şiir yazmak marifet değil bence şiir olmak asıl marifet En sonda burada soluğu aldım yine aynı ben foto gelir ben şiir yazarım kimi kendi ister kimine izin alma nezaketini göstermeden ben yazıyorum. Biliyorum ayıp ama o kadar güzel şiir olanlar var ki anlamak zor .
                   
 İnsanın kendini sorgulaması imkansız gibi bişidir kimse tu kaka olduğunu kabul etmez.
Herkes kral kraliçe prenses yada prensesdir bu hayatta.Benim hiç böyle derdim olmadı ben bir fırlama bir günahkar hata cehennemde yanacağım hatıralarım ile. Ama bir bakıyorum çevreye herkes cennetlik inancı olanda olmayanda la ben tel başıma napacağım orda diye bazen düşünüyorum. Evli olduğum için böyle düşünüyorum yaptığımın doğrumu yanlış mı olduğunu ben biliyorum . İnsanlar iç dünyasında çılgınca fantaziler yaşarken bunu dile getiremezler ama kendini bildikleri halde başkaları için yorum yaparlar. Birileri diyecek ki sen evlisin aynı değil eee ne olmuş ben kimse ile seks yapmıyorum ki şiir yazıyorum bir çok meslekte kadınlar ile temas kurar erkekler tek fark ben ruha şiir yazıyorum konuştuğum kişi kendimi anlatıyorum Açık sözlü olmam tu kaka olmama neden.
                      Biri fotoğraf gönderdi mesela fikrimi sordu söylerim ilk aklıma geleni seksi ise seksi güzel ise güzel unutma güzellik ve seksilik çok farklı şeyler elbise alacak bana soran var resim atıp bu nasıl harika derim veya berbat paramı vereceksin buna. Beni tanıyanlar çok yorum yapmaz aslında pislik derler bana :) Sosyal medyayı seviyorum çok uzatmaya gerek yok sözü...Hoşuma giden bakıyorum izliyorum okuyorum strese iyi geliyor işte ben
   Çok merak eden yoktur ama sorulara her zaman cevap veririm aklından geçen neyse söyleyin lütfen arkamdan konuşmayın...
                       Mutlu kalın
                           

14 Aralık 2017 Perşembe

Kimlere şiir yazdım kimler şiir oldu :)

        Merhaba sevgili dostlar yahu bu ne biçim adam kafayı şiirlere bozmuş yazdıklarında bir şeye benzese diyenleriniz oluyordur. Haklı olma ihtimaliniz var ama insan vazgeçemeli illa yazmaktan yaşamaktan umuttan bence hayır öyle muhteşem bir şair olmak gibi bi derdim yok elbet. Ama biri için bişey yapmak güzel bir duygu bu bir şiir bile olsa. Gelelim konumuza kimlere yazdım derken elbet isim yok hepsi sır olarak kalmalı şiir kişiye özel parmak izi gibi. Ben anlık aklıma geleni yazıyorum burda öyle yazim sonra okuyayım düzelteyim yok o yüzden türkçe katili gibi durabilirim af ola.
        Sosyal medya ile on yıl kadar önce tanıştım ben ilk olarak yabancı kadınlara şiir yazdım yabancı dilim olmasa google amcadan destek alıp tercüme kullanarak veya farklı çeviri programlarından yardım aldım yalana gerek yok. Bu süre bayağı devam etti. Sonra bir gün bir şiir kadın fark etmiş bu durumu arada sayfada paylaşıyordum. Mesaj geldi bana da yazar mısın ? dedi. İnanın acayip mutlu oldum çünkü Türk hanımlara yazmıyordum neden derseniz ön yargılar yüzünden şiir yazmak illa bir kadına asılmak mı ? yada onu tavlamaya çalışmak mıdır? bence değildir çünkü hiç böyle derdim olmadı . Bana göre ne kadınlar bir şiirlere tavlanmak için bu kadar basit nede şiirler bu iş için harcanacak duygular. Biri bir çiçek böcek hediye alır maddidir bu ama hediyedir. Benim yazdıklarımda öle tek farkı bedava ama bedava derken lütfen basite almayalım içten gelen kelime hepsi . Sonrası böyle yazmaya başladım artık yabancı hanımlara yazmıyorum çünkü o kadar güzel şiir olan şiir kadınlar var ki bıkmasalar yıllarca yazarım ee sonunda bıkkınlık geliyor tabi ayarım yok benim bi bakıyor yüz olmuş ikiyüz olmuş yazılan şiir artık yeter diyorlar .

            Kimine göre açık sözlü kimine göre patavatsız biriyim ben. Yaradılış böyle çokda değişmeye niyetim yok . Aslında şiir yazmak için bir kriter yok herkese yazdım şiir isteyen garip gelebilir belki ama bir erkeğe bile yazdım mesaj attı nasıl bir şiir istediğini söyledi yazdım sipariş gibi :) veya eşcinsellere yazdım sorgulamadım asla kimin kim olduğunun haddimde değil zaten ama zevkle keyfile yazdığım bir kesim var tabiki eee benim ruhum var insanın ruhuna hitap edene yazması daha kolay oluyor şarap misali kadınlar diyorum ben onlara şarap misali kadın olmak için yüzlü yaşlar gerekmiyor otuzbeşli yaşlardan sonra hayat tecrübesi fikirleri ile ortaya çıkan ve özel olan kadınlar oha falan demeyin ya sen bişi anlatırken leb demeden lebleyi anlayan yazdığın şiirim maksatını bilip seni bir teşşekür ile mutlu eden bazen sohbet  sırasında sana fikir verbilenden bahsediyorum . aslında kimin ne düşündüğüde çokda umurumda değil benim ben yapan benim özelliklerim sadec dış görünüşüm değil. :) bu yazı itiraf gibi bişi oldu sanki olsun arada içimizide dökelim kağıdı varsın okumsalarda olsun :)
                Şiir kadınlara selam olsun saygılar şiir gibi kalın

13 Aralık 2017 Çarşamba

Ergen olmak ( 30 yaş üstünün transit geçtiği zaman dilimi :) )

                       Merhabalar yine ben yine gevezelik ya bakıyorum hiç yorumda yapan yok emeğe saygıda kalmamış. tamam çok muhteşem değil ama debelinip yazmaya çalışıyoruz şimdi bir ergen tribi atacam herkes görecek :)
                        Ben 32 yaşında biriyim ergenlik çağına kendi çapımızda girdik bizde . Benim yaşıtım erkekler bilir o  zaman kırmızı noktalı programlar vardı onları izlerdik gizlice gece yarısı veya gazete bayinden aldığımız erotik dergiler vardı yani benim bildiğim bu kadar he bide 3 filim birden sinemaları vardı onlara giderdik bak ne kadar kısa bir ergenlik dönemi. Karşı cinse tabi ki ilgi duyardık bir gülümseme bize cennetti bahşederdi. Az hormonlar da dengeler bozulduğunda babamızdan okkalı bir fırça birde şaplak yedik hop mis gibi ergenlik psikolejisi tedavisini görürdük.
Valla ne yalan söylim bayağı idare ederdi bu durum. Kızlardaki durumu çok bilmem canı isteyen olursa yorum yapar bizde öğreniriz.

                      Şimdi gel gelelim günümüze okula gideriz çocuğun üzerine gitme ergenlikte anne anne ve dede  bile nasihat modunda toruna bişi söyleme o ergen şuan kafası karman çorman. İnsan kendi tutamıyor lan diyor bizde o yaşta idik hiçte böyle örnek baba profili çizmediniz vurdunuz şaplağı oh mis gibi devam etti düzen diyorum ama içimden halen sıkar yüze söylemeye yahu zaman değişti ya  o zaman ki babalar şimdiki dedelerde değişti insan bakınca inanası gelmiyor. Eminim herkesin çevresinde böyle insanlar var benim çevremde çokça şimdiki nesilde bi afra bi tafra anlatmak ile bitmez illa baba olmaya anne olmaya gerek yok görerekte öğreniyoruz hayatı. Yahu bu ergenler yüzünden br çok kişi çocuk yapmaktan vazgeçiyor ya bizim yaptığımızda olmazsa diyor adam kendinden şüphe ediyor etmeyin eylemeyin şu ergenliğin bokunu çıkarmayın dicem ayıp olcak .
                      Yaşlı bir teyze yada amca boş ver veya ikisinde senden büyük biri otobüse bindiğinde yer ver valla bir yerin eksilmez var oluş amacına bir çentik daha atarsın insan olursun. Sayıgıyı duyun
ergenlik demek büyüklere asi olup karşı gelmek demek değil vücudun gelişirken aklında gelişsin örfünde gelişsin törende gelişsin. Hep atar bir gün gelip hayatına batar
                  Saygılar

Hayatta ki ilkler unutulmaz

                                       Merhaba sevgili dostlar
                       Aslı ile Asım 15 li yaşlarda aşık tanıyan iki yüreği güzel insan. Daha çocukluk aşkı dünyadan bi haber yaşanan. İlk konuşma halen hafızlarında ilk yüz kızarması utangaçlık. Zaman ilkler ile dolup taşmıştı. bir yılbaşı akşamı yaş olmuş 18 artık üç yıllık aşk o kadar hızlı ve güzel akıyordu anlatıklarında bu zamanı mutluluk kıvılcımları gözlerinde çıkıyordu. Ve o unutulmaz an ilk öpüşme Asım Aslının dudakların da yeni bir dünya keşfetmişti.Bu sıcaklık anlatılması en güç ama yaşanması en güzel duygu idi . Ayrılamadan dakikalarca doydular körpe dudaklarda bir birlerini hafızalarına güzel bir anı olarak kayıt ettiler. Zaman hızlı okuyordu yaş oldu artık 23 yan yana eçirdikleri bu zaman onlara yetmiyordu ailelerle konuşup evlenme zamanı idi. Aslının yüreği gibi tenide Asıma ait olmak istiyordu.Asım mı? Asım dünden razı sevdiceğini ile bir ömrü birleştirmek için tüm tecrübesizliklerini bir kenara bıraktılar Muhteşem bir düğün ile biz demeleri gereken hayata adım atılar.
O en özel gece zifaf gecesi isi Asım doyamıyordu ne bakmaya ne dokunmaya Aslının teni ürke bir seçe gibi göğsü kafes sert sert inip çıkıyordu. Onlar ilk güneşi sabah doğdu Asım ve Aslı hayatı bir birlerinde tanımaya devam ettiler. Ama hiç bir şey eskisi gibi olmuyordu artık hayat gerçekti artık bolca zamanları vardı kaçamaklara gerek yoktu zaman o kadar boldu ki ilk kavgalarını edecek bir vakit bulmuşlardı. Sahi ne oluyordu aşk evlenince bitiyormuydu diye sorguladı Aslı nede çabuk alevi söndü bu güzel günlerin nede çabuk bitti saygı Asımda aynı durumda oda yaşanları kendini ve Aslıyı sorgulamaya devam etti . Aslında biten aşk falan değildi sahiplenme duygusu ile bir birlerinin sınırlarına geçmişlerdi evli olmak kurallar koyup hayatı kıstlamak değildi oysa ama büyüklerden böyle gördüler. Asım yine ev yorgun gelmişti aslı televizyonun karşında kızgın olduğu kocasına yemek yapmamıştı. Asım hiç bir şey söylemedi hayat ne kadar uzun ki diye düşündü Aslı olmasa kim olur dedi hayatımda bir bardak su aldı içti iştahıda yoktu zaten.
                        Aslın yanına gitti ve uzandı Aslı bu gibi karşıladı onu sanki buzdolanına girdi Asım .Ses çıkarmadı sıkıca Aslıya sarıldı bir güneş gibi yavaş yavaş o buz kültlesini tüm inada rağmen eritmek için uğraştı.Asım biliyordu kadın narindir nazlıdır sığınılacak en güzel limandır Aslıda artık yok diyemiyordu oda sarıldı kocasına ilk öpücük gibi olur mu bilinmez ama aşk ile şevhet ile öptü kocasını evet dünün dünde bırakmak lazımdı hayat denen koca okyanusun bulandırmak yerine durulmasını sağlamak lazımdı
                       Küs geçen günlerin acısını çıkartıcasına sabahın ilk ışıklarına denk hiç konuşmadan sadece seviştiler bedenlerinin coğrafyası ilkkez bu kadar istekli keşfettiler. Sevişmenin yorguluğuna aldırış etmeden tekrar tekrar ilk günü ki tutku ile öpüştüler.
                       Hayata ilklerin hiç bitmeyeceğini de öğrendiler bazen hüznü tadacaklar bazen mutluluğu neyi ilk defa yaşıyorsan sevdiğin ile yaşamanın sonsuzluğa denk geldiğini öğrendiler.
Asım ve Aslı saygı sınırın aşılması gerektiğini araya mesafeler koyarak yaşayarak öğrendiler kim olursa olsun saygı bittiği an aşkın gölgede kaldığını keşfettiler. Aşk bir alev gibi hep yanmalı aynı ruhlarda gölgede ve soğukta bıraktığınız an istediğiniz kadar aşık olun aşk size uzak kalır.
             Aşk hep yamacınızda olsun

   

12 Aralık 2017 Salı

Sonsuz Doyumsuzluğumuz...

                 Merhaba sevgili dostlar kimler okuyor kimler beğeniyor çok fikrim yok açıkçası ama yazmak iyi geliyor şiddetle de tavsiye ederim çünkü öyle kelimeler dostunuz oluyor akıp gidiyor stres falanda kalmıyor. Neyse biz konumuza dönelim değil mi?
                 Dünya kocaman bir altın tepsi iken neden bu kadar aç ve doyumsusuz ne zaman el açıp şükür etmeyi öğreneceğiz. Şükür etmek için bir dine mensup olmaya gerek yok bu hayatın sunduğu her şeye minnettar olabiliriz nitekim . Binlerce kitap yazı okumuşsunuz bu konu hakkında aman ne sıkıcı şey yazmışsın demeyin hele bide benden dinleyin ben değişiğim değişik anlatırım aslında herkesin bildiği ama kimsenin dillendirmediği dinlendiririm. Bırakın ayıbı da günahı da benim olsun.


                Bir kişi önce aşk ister sonra o aşkı ona kul köle olsun ister hep ister istekler ve doyumsuzluk bitmez ama önce elini tutmak ister sonra o dudaklardan öpmek sonra deli gibi sevişmek ister elektrikli süpürge gibi emer durur tüm isteklerini bir türlü dur demez. Bu sefer gider başka birini ister günaha girmek yanmak ister. Nitekim ister babam ister. Kadın erkeğin kendine köle olmasını erkek kadının kendine köle olmasını ister eğer bir taraf ağır basmadığı an kayışlar kopar hadi bakalım canım şimdi kavga ister ağızdan her kelime mermi gibi çıkar nere girdiği belli olmaz
İstediği kadar hararetli geçsin bu kavga erkek de kadında yeni kavga için kılıçlarını biler niye çünkü aşka sevgiye doyumsuz olduğumuz gibi kavgaya da doyumsusuz cılkını çıkarmak lazım değil mi?
             Her alanda böyle deli gibi doyumsuz yaşarız al sana bi örnek daha çocuğun karnesi zayıf anne baba önce iyi olsun ister sonra teşekkür belgesi ister sonra takdir belgesi sonra sınıf birincisi sonra okul birincisi çocuk her seferinde anne ve babanın bu doyumsuzluğu sonucu köle gibi ders çalışır ama ailenin umrundamı hava atmak için çevreye çocuğun çocukluğunı  yaşyaamaması kimin umurunda siz siz olun isteklerinize bir yerde dur diyi verin.
              Bırakın eşiniz titiz ise titiz kalsın ve dağınık ise dağınık olduğu gibi kaul edip sürekli bir eğitim içinde olmayın çocuklarınız çocuk gibi yetişsin birer yarışçı robat gibi değil.
               Ve en önemlisi başka tende yanmak yerine birlikte oludğunuz kişinin coğrafyasını keşfedin
sınırları kaldırın anı yakalyıp kırmızı renge boyayın unutmayın kadında erkektede olan aynı farklı bişi yok farkındalığı siz oluşturun.
                             Okuyana yorum yapan dostlara teşekkürler

11 Aralık 2017 Pazartesi

Günahkar Bedenlerimizi Sahte Duygular ile Örtük

                      Merhabalar sevgili dostlar bugün kendimce aslında kimiz kim olmak derdimiz bu hayatın gayesi ne bizim amacımız ne neleri gizledik kendimizden bile diyerek başlayacağız gevezelik yapmaya biraz da dedikodu yapacağız.
                     Kaç milyar insan şu fani dünyanın üzerinde yaşar kaç milyar insan göçüp gitti her insan farklı karaktere sahip iken etrafımızda olanları biz gibi aynı yapma telaşı içindeyiz. Mutsuz olduğumuzda tüm insanları mutsuz sanıyoruz kötü olduğumuzda yine öyle düşünüyoruz. Aslında kendi elektiriğimiz etrafa saçıp hayatı balçık hale getiriyoruz. Bir becere bilsek mutlu olmayı hayat yaşamak için çok kolay olacak o yüzden dünyanın en mutlusu çocuklar ya öyle dev gibi mutluluk hedefleri yok bir çikolata dışarıda arkadaşları ile oynadı zımba saklambaç birdir bir mutlu olmalarına yeter artar da.
                   Biz büyükler öylemiyiz evi olmayan ev ister evi olan araba arabası olan yazlık modern köle olup çalışır dururuz ama günahkar bedenlere sahip olur çıkarız vakti geldiğinde bu oyundan. İlla günahkar olmak için seks yapmaya gerek yok bence seks yapanlar bu işin en masum tarafından ne oldu taş mı yağacak başımıza . Hadi dürüst olalım kaçımız açıkta olanın üstünü örtük aç olanı doyurduk sen yaptın mı diyenler var sanki evet bende dahilim bu kavramlara gerçekler hep acıdır dostlar adana kebabı isot gibi herkes bal kaymak ister ama eldeki malzeme bu . Bir kadın sevgilisi ile öpüşürken gördüğümüzde yüzde doksan vah vah arsız bak bilmem ne deriz ama erkeğe laf söyleyen kaç kişi var taraflı olduğumuz için günahkarız Bak konuyu açalım herkesin yaşadığı şahit olduğu anılara şöyle bir göz atalım. Üç maymunu nasıl oynadık hayat boyu bir bakalım.

                   Erkek kardeşi yeğeni olanalr yada eminim çevresinde gören duyanlar vardı . Bebe daha ikili üçlü yaşalarda hadi aslanım bi amcaya küfret amaca duysun :) Amca yıllardı anasına sövülme hasreti ile yandığı için bu anı bekliyor ya nasıl bir kültür bunu kim soktu hayatımıza belli değil ama kız çoğu olunca edep öğretilir kızım düzgün otur kızım erkekler ile oynama diye bu konu uzar. Baktınızda erkeği rahatsız eden kadın sayısı ile kadını rahatsız eden erkek sayısı arasında uçurum vardır. Büyükler olarak erkek evladı düzgün yetiştirsek toplum daha güzel ve yaşanır olacak.
                  Hayatın her noktası böyle plajlarda bir erkeği süzen kaç kadın görür insan ama bir kadını süzen grup halinde dolaşan erkeler mevcut plajlarda konu konu açıyor günahkarız işte kabul et yada etme sen kadın olarak komuşunun kızının dedikodusunu yaptınsa diğer komşunu kıyafetine laf söyledinse plajda dolaşan o erkekten farkın yok biri gözü ile taciz etti diğeri dili ile ama bir sor bu iki vatandaşada ikiside masum çünkü seks yapmıyorlar la hayatın doğasında var seks sen yapmamışsın kimin umurunda Yani demem şu ki vazgeçelim günahkar bedenlerimizi sahte duygular ile örtmekten
kendimiz olalım emin olun kendimiz gibi olan çok değişmeyelim değiştirmeyelim zenginliğimiz farklı olmamız....
mutlu kalın
                Okuyan ve yorum yapanlara çok teşşekkürler

İçimizdeki kötülük

              Merhaba dostlar daha önce ufakta olsa bahsetmişliğim vardır.Hayatta en zor şey insanın kendisini sorgulamasıdır sanırım. Aynay...