13 Aralık 2017 Çarşamba

Hayatta ki ilkler unutulmaz

                                       Merhaba sevgili dostlar
                       Aslı ile Asım 15 li yaşlarda aşık tanıyan iki yüreği güzel insan. Daha çocukluk aşkı dünyadan bi haber yaşanan. İlk konuşma halen hafızlarında ilk yüz kızarması utangaçlık. Zaman ilkler ile dolup taşmıştı. bir yılbaşı akşamı yaş olmuş 18 artık üç yıllık aşk o kadar hızlı ve güzel akıyordu anlatıklarında bu zamanı mutluluk kıvılcımları gözlerinde çıkıyordu. Ve o unutulmaz an ilk öpüşme Asım Aslının dudakların da yeni bir dünya keşfetmişti.Bu sıcaklık anlatılması en güç ama yaşanması en güzel duygu idi . Ayrılamadan dakikalarca doydular körpe dudaklarda bir birlerini hafızalarına güzel bir anı olarak kayıt ettiler. Zaman hızlı okuyordu yaş oldu artık 23 yan yana eçirdikleri bu zaman onlara yetmiyordu ailelerle konuşup evlenme zamanı idi. Aslının yüreği gibi tenide Asıma ait olmak istiyordu.Asım mı? Asım dünden razı sevdiceğini ile bir ömrü birleştirmek için tüm tecrübesizliklerini bir kenara bıraktılar Muhteşem bir düğün ile biz demeleri gereken hayata adım atılar.
O en özel gece zifaf gecesi isi Asım doyamıyordu ne bakmaya ne dokunmaya Aslının teni ürke bir seçe gibi göğsü kafes sert sert inip çıkıyordu. Onlar ilk güneşi sabah doğdu Asım ve Aslı hayatı bir birlerinde tanımaya devam ettiler. Ama hiç bir şey eskisi gibi olmuyordu artık hayat gerçekti artık bolca zamanları vardı kaçamaklara gerek yoktu zaman o kadar boldu ki ilk kavgalarını edecek bir vakit bulmuşlardı. Sahi ne oluyordu aşk evlenince bitiyormuydu diye sorguladı Aslı nede çabuk alevi söndü bu güzel günlerin nede çabuk bitti saygı Asımda aynı durumda oda yaşanları kendini ve Aslıyı sorgulamaya devam etti . Aslında biten aşk falan değildi sahiplenme duygusu ile bir birlerinin sınırlarına geçmişlerdi evli olmak kurallar koyup hayatı kıstlamak değildi oysa ama büyüklerden böyle gördüler. Asım yine ev yorgun gelmişti aslı televizyonun karşında kızgın olduğu kocasına yemek yapmamıştı. Asım hiç bir şey söylemedi hayat ne kadar uzun ki diye düşündü Aslı olmasa kim olur dedi hayatımda bir bardak su aldı içti iştahıda yoktu zaten.
                        Aslın yanına gitti ve uzandı Aslı bu gibi karşıladı onu sanki buzdolanına girdi Asım .Ses çıkarmadı sıkıca Aslıya sarıldı bir güneş gibi yavaş yavaş o buz kültlesini tüm inada rağmen eritmek için uğraştı.Asım biliyordu kadın narindir nazlıdır sığınılacak en güzel limandır Aslıda artık yok diyemiyordu oda sarıldı kocasına ilk öpücük gibi olur mu bilinmez ama aşk ile şevhet ile öptü kocasını evet dünün dünde bırakmak lazımdı hayat denen koca okyanusun bulandırmak yerine durulmasını sağlamak lazımdı
                       Küs geçen günlerin acısını çıkartıcasına sabahın ilk ışıklarına denk hiç konuşmadan sadece seviştiler bedenlerinin coğrafyası ilkkez bu kadar istekli keşfettiler. Sevişmenin yorguluğuna aldırış etmeden tekrar tekrar ilk günü ki tutku ile öpüştüler.
                       Hayata ilklerin hiç bitmeyeceğini de öğrendiler bazen hüznü tadacaklar bazen mutluluğu neyi ilk defa yaşıyorsan sevdiğin ile yaşamanın sonsuzluğa denk geldiğini öğrendiler.
Asım ve Aslı saygı sınırın aşılması gerektiğini araya mesafeler koyarak yaşayarak öğrendiler kim olursa olsun saygı bittiği an aşkın gölgede kaldığını keşfettiler. Aşk bir alev gibi hep yanmalı aynı ruhlarda gölgede ve soğukta bıraktığınız an istediğiniz kadar aşık olun aşk size uzak kalır.
             Aşk hep yamacınızda olsun

   

2 yorum:

İçimizdeki kötülük

              Merhaba dostlar daha önce ufakta olsa bahsetmişliğim vardır.Hayatta en zor şey insanın kendisini sorgulamasıdır sanırım. Aynay...